ÖZ
Amaç
Diş eti sağlığını korumak için ideal bir anatomik bileşen yapışık diş etidir. Yapışık diş eti bölgesinin artırılması, modifiye apikale repozisyone flep (MARF) ve serbest diş eti grefti (SDG) gibi öngörülebilir cerrahi yöntemler kullanılarak elde edilebilir.
Yöntemler
Bu çalışmaya sistemik ve periodontal açıdan sağlıklı 15 (kadın) hasta dahil edildi. Alt çenede diş eti çekilmesi bulunan, kemik dehisensi olmayan, yapışık diş eti minimum 0,5 mm ile maksimum 1,5 mm arasında değişen toplam 21 dişin tedavisi SDG ve MARF teknikleri ile gerçekleştirildi. Bu prosedürler rastgele seçilmiştir. Sondalamada cep derinliği, diş eti çekilmesi, klinik ataşman kaybı, sondalamada kanama indeksi, yapışık diş eti genişliği (YDG), keratinize doku genişliği ve plak indeksi değerleri cerrahi işlem öncesinde kaydedilerek 3. ay, 1. ve 2. yılda tekrarlandı.
Bulgular
Hem SDG hem de MARF gruplarında başlangıçta, 3. ayda, birinci ve ikinci yılda diş eti çekilme seviyelerindeki değişiklikler istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0,001; p<0,05). Hem MARF hem de SDG gruplarında başlangıçta, 3 ayda, birinci ve ikinci yılda YDG düzeylerinde gözlenen değişiklikler istatistiksel olarak anlamlıydı (p=0,001; p<0,05).
Sonuç
Her iki tekniğin de uzun vadede keratinize doku genişliğinde ve yapışık diş eti miktarında istatistiksel olarak anlamlı bir artışa neden olduğu gösterilmiştir.