ÖZET

Premenopozal dönemdeki menstrüasyon kanamaları sonucu gelişen demir eksikliği anemisinin önemli bir kısmında etiyoloji bilinmemektedir. Vitamin K1 ise koagülasyon kaskatında önemli görevleri olan ve az bilinen bir vitamindir. Amacımız premenapozal dönemde anemi gelişen ve araştırmalara rağmen ek bir neden saptanmayan gönüllülerde Vitamin K1’in rolünün olup olmadığını araştırmaktır.

Çalışmaya menapoza girmemiş, düzenli adet gören, 18-50 yaş arası kadınlar alınmıştır. Çalışma grubuna demir eksikliği saptanan, hematolojik, gastrointestinal ve jinekolojik olarak değerlendirilmiş ve demir eksikliğine yol açacak bir patoloji saptanmamış hastalar alınmıştır. Kontrol grubuna ise daha önce demir eksikliği saptanmamış ve düzenli adet gören, gönüllü kadınlar alınmıştır. Çalışmada Vitamin K1, hemogram, ferritin, demir, total demir bağlama kapasitesi bakılmıştır. Vitamin K1 düzeyi ELISA ve sıvı kromatografisi-kütle spektrometresi (LC-MS/MS) kitleri kullanılarak iki farklı yöntemle çalışılmıştır. Ayrıca hastaların demografik özellikleri, alışkanlıkları ve menstrüasyon gün sayısı sorgulanarak kaydedilmiştir. Toplanan veriler karşılaştırılmıştır.

Çalışmaya 45’i demir eksikliği anemisi (DEA) olan, 43’ü de kontrol olmak üzere toplam 88 katılımcı alındı. Çalışmaya katılan her iki grupta yaş, beden kitle indeksi, protrombin zamanı, Uluslararası düzeltme oranı, aktif parsiyel tromboplastin zamanı, folik asit ve Vitamin B12 ortalamaları benzer bulundu. Çalışmada Vitamin K1 düzeyi ELISA yöntemi ile değerlendirildi ve gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı (p=0,9). LC-MS/MS yöntemi kullanılarak ölçülen Vitamin K1 sonuçları karşılaştırıldığında da gruplar arasında fark olmadığı görüldü (p=0,3). Çalışmada menstrüasyon gün sayısı anemik grupta anlamlı olarak daha uzun saptandı (p=0,002).

Premenapozal dönemdeki kadınların menstrüasyon kanamaları daha uzun sürdüğü için DEA geliştiğini düşünmekteyiz. Ancak daha uzun menstrüasyon kanaması nedenlerinden birinin Vitamin K1 yetersizliği veya eksikliği olduğu gösterilemedi.