ÖZET

Panoramik radyografiler, çenelerdeki lezyonların ve diğer patolojik durumların tespitinde, teknik olarak kolay ve değerli bir yöntemdir. Ancak, bu filmlerin bazı kısıtlılıklarının olduğu bilinmektedir. Bu kısıtlılıkların en önemlileri; distorsiyonlar, magnifikasyonlar ve lezyonların vital yapılarla olan ilişkilerinin belirlenmesindeki zorluklardır.

Bu çalışmada, panoramik radyografilerin kısıtlılıklarını gösteren iki olgu sunulmuştur. Birinci olguda, panoramik radyografide radyolusent bir lezyon saptandı. Lezyonun sınırlarının, mandibular kanal ve mental foramen ile ilişkili olduğu görüldü. İkinci olguda, panoramik radyografide iki adet radyolusent alan izlendi. Bu alanların, maksiller sinus ve mental foramen ile ilişkide olduğu görüldü. Panoramik görüntülemenin ardından, her iki olgunun da Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi (KIBT) görüntüleri alındı. KIBT görüntülerinde, lezyonların, panoramik radyografide görülen anatomik yapılar ile ilişkisinin bulunmadığı saptanmıştır.

Sonuç olarak, lezyonların sınırlarının ve anatomik ilişkilerinin belirlenmesinde, panoramik radyografiler tek başına yeterli değildir. Diş hekimlerinin, cerrahi öncesinde doğru teşhis için, üç boyutlu görüntüleme yöntemlerini kullanmalarının gerekli olduğunu düşünmekteyiz.