Dahili ve Cerrahi Tıpta Deliryumun Değerlendirilmesi ve Yönetimi: Bir Gözden Geçirme
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
P: 113-122
Aralık 2016

Dahili ve Cerrahi Tıpta Deliryumun Değerlendirilmesi ve Yönetimi: Bir Gözden Geçirme

Bezmialem Science 2016;4(3):113-122
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 17.06.2015
Kabul Tarihi: 04.01.2016
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Deliryum, cerrahi ve dahili kliniklerdeki hastaları en çok etkileyen nöropsikiyatrik bozukluktur. Hızlı başlangıçlı, dalgalı seyir gösteren, geçici ve genellikle geri dönüşlü bir organik ruhsal bozukluk olarak tanımlanır. Deliryum klinik olarak; önceden var olan, yerleşik veya gelişmekte olan diğer bir nörobilişsel bozuklukla daha iyi açıklanamayan, dikkat (dikkati yöneltme, odaklama, sürdürme ve bölme yetisinde azalma), farkındalık (çevreye yönelimin azalması) ve diğer bilişsel yetilerde bozulma ile karakterize akut veya subakut bir organik mental sendromdur. Çalışmalar hastanede yatan tüm erişkinlerin %10-20’sinin deliryum tanısı aldığını ve hospitalize yaşlı hastaların yaklaşık %50’sinde deliryum oluştuğunu göstermektedir. Bir hastalık değil altta yatan hastalıklara bağlı bir klinik sendromdur. Öykü, fizik muayene veya laboratuar kanıtlar, bozukluğun altta yatan bir tıbbi durumun, madde entoksikasyonu veya yoksunluğunun, ilaç kullanımının, bir toksine maruziyetin veya bu faktörlerin bir karışımının fizyolojik etkilerine bağlı olduğunu gösterir. Altta yatan nedenlerin ve risk faktörlerinin doğru tanınması, erken tanı ve tedavide esastır. Deliryum tedavisi esas olarak altta yatan nedenlerin tedavisine yöneliktir. Hastayı rahatlatmak ve bakımını daha iyi sürdürebilmek için psikotrop ilaçlar kullanılmaktadır. Bu makale, deliryumun klinik özellikleri, etiyolojik ve risk faktörlerini olduğu kadar uygun tanı ve tedavi etme yollarını da gözden geçirmeyi amaçlamaktadır.

References

2024 ©️ Galenos Publishing House