ÖZET
Son yıllarda yaşanan afetler ve pandemiler, acil durum hazırlığının önemini göstermiştir. Günlük operasyonları bozan büyük bir hasta akınına yol açan olaylara etkili bir şekilde yanıt verebilmek, kapasite artışı gerektirir. Mevcut sağlık sisteminde kayıpları gidermek için çok fazla kaynak bulunmayabilir. Bu nedenle afet öncesi, çok sayıda hastayı barındıracak taşma kapasitesi için planlar yapılmalıdır. Karmaşık bir acil salgın durumu karşısında kaynakların doğru ölçeklendirilmesi ve verimli bir biçimde kullanılabilmesi için salgının başlangıcından itibaren tespit edilmesi ve doğrulanması çok önemlidir. Ortaya çıkabilecek en kötü senaryoya karşı alternatif planlamalar yapmak ve çözüm üretmek gerekmektedir. Coronavirüs hastalığı-2019 pandemisinde de tüm afetlerde ve pandemilerdeki gibi taşma kapasitesine yönelik olarak olgu sayısını azaltmaya çalışmak, alternatif sağlık tesisleri kurmak, hastaların kaynak tüketimini en aza indirmek ve yatak kapasitesini arttırmak temel stratejiler olmalıdır. Bir pandemide yaşanan taşma kapasitesinde ortaya çıkan aşırı kaynak ihtiyacı doğru değerlendirilmelidir ve planlamalar buna göre yapılmalıdır. Bu sebeple alternatif alanlar yaratmak gerekmektedir. Hastanelerin yeraltında bulunan otoparklarının bir doğa kaynaklı afet durumunda yeraltı hastanesi olarak projelendirilmesi, diğer kapalı alanların da bu kapsamda değerlendirilmesi; yine şehirlerde yer alan park ve rezerv alanlarının da her bir afet durumuna karşı sahra hastaneleri kurulumu için planlanması gerekmektedir. Bu planlamalar ile taşma kapasitesine karşılık ortaya çıkacak fiziksel alan talepleri karşılanabilecektir.