ÖZET
Amaç:
Bu çalışmanın amacı; asit demineralizasyonu ile oluşturulan düzensiz sınırlı iç rezorpsiyon kavitelerinin farklı dolum teknikleri ile doldurulmasının, dolum kalitesi üzerindeki etkisini değerlendirmektir.
Yöntemler:
Toplamda 54 adet çekilmiş tek köklü diş mesiodistal olarak ikiye ayrıldı. Her iki diş segmentine önce 12 saat 5% nitrik asit; ardından 10 dakika 8% sodyum hipoklorit uygulandı. İki solüsyon arasında örnekler distile su ile yıkanarak temizlendi. Demineralizasyon protokolü 24 saatte bir yenilenerek 11 gün boyunca uygulandı. Sürecin sonunda dişler yeniden bir araya getirildi ve her grupta 9 örnek olacak şekilde rastgele 6 gruba ayrıldı. Gruplar;
Grup 1: AH Plus + Soğuk Lateral Kondenzasyon Tekniği,
Grup 2: AH Plus + Termoplastik Enjeksiyon Tekniği,
Grup 3: T-Endo Bioserra + Soğuk Lateral Kondenzasyon Tekniği,
Grup 4: T-Endo Bioserra + Termoplastik Enjeksiyon Tekniği,
Grup 5: GuttaFlow 2,
Grup 6: GuttaFlow 2+ Tek Kon Tekniği.
Dolum kalitesi, stereomikroskopik inceleme yoluyla rezorpsiyon boşluklarındaki gutaperka, kanal patı ve kalan boşluk miktarlarının belirlenmesiyle değerlendirildi.
Bulgular:
Soğuk lateral kondensasyon tekniği kullanılarak AH Plus kanal patı ile doldurulan grup, diğer gruplara göre anlamlı olarak daha yüksek pat yüzdesi gösterdi (p<0,05). Tek kon tekniğiyle uygulanan GuttaFlow 2 grubu, en yüksek gutaperka yüzdesini sergiledi (%99,01). Soğuk lateral kondenzasyon ve termoplastik enjeksiyon tekniklerin pat içeriklerine göre karşılaştırıldığında, rezorpsiyon boşluklarında pat yüzdesinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmedi (p=0,136).
Sonuç:
Çalışmamız, kullanılan hiçbir obtürasyon tekniğinin rezorpsiyon kavitelerinde boşluksuz dolumu başaramadığını ortaya koymuştur. Bununla birlikte, master kon ile uygulanan GuttaFlow 2’nin kullanımı, kök kanal duvarlarına mükemmel uyum ve uygulama kolaylığı göstererek üstün doldurma kalitesi sergilemiştir.