ÖZET
Tek taraflı, küçük (≤2 cm) testiküler kitlelerin preoperatif değerlendirmesinde, benign-malign ayrımını yapabilmede kullanılabilecek ek klinik parametrelerin öngörü değerini araştırarak, parsiyel orşiektomi uygulanabilecek hastaları belirlemeyi amaçladık.
Ocak 2010-Aralık 2017 tarihleri arasında radikal orşiektomi yapılan tek taraflı, küçük testiküler kitleye sahip 31 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik verileri, histopatolojik tümör tipleri, serum tümör belirteçleri, nötrofil/lenfosit oranı (NLR), monosit/lenfosit oranı (MLR), platelet/lenfosit oranı (PLO), ortalama platelet hacmi (MPV), eritrosit dağılım genişliği (RDW), testiküler disgenezis sendromu (TDS) ve bileşenlerinin varlığı, postoperatif takip verileri kaydedildi. Hastalar tümör histopatolojisine göre benign ve malign olarak iki gruba ayrılarak karşılaştırıldı.
Ortalama tanı yaşı 29,39±5,90 olan 31 hastanın 11’i benign, 20’si malign patolojiye sahipti. İki grup arasında AFP (p=0,116), β-hCG (p=0,205), LDH (p=0,606), MPV (p=0,087) ve RDW (p=0,266) açısından anlamlı fark görülmezken; malign grupta MLR (p=0,001), NLR (p=0,036) ve PLR (p=0,001) anlamlı olarak daha yüksekti. Testiküler mikrolitiazis (p=0,719), inmemiş testis (p=0,254), hipospadias (p=0,645), atrofik testis (p=0,409) saptanma oranları gruplar arasında farklılık göstermezken; semen parametresi bozukluğu oranı (p=0,043) ve TDS varlığı (p=0,043) malign olgularda belirgin olarak yüksek bulundu. Çok değişkenli analizde, MLR ve PLO’nun ≤2 cm boyutlu testiküler kitlelerde malignbenign ayrımını öngörmede prediktif faktörler olduğunu gözledik.
Preoperatif olarak malignite şüphesinin dışlanamadığı olgularda, PLO, MLR, NLR, semen parametresi bozuklukları ve TDS varlığının benign-malign ayrımını yapma gücünün yüksek olabileceğini; benign olma olasılığı yüksek olgularda, parsiyel orşiektominin önerilebileceğini düşünmekteyiz.