ÖZET
Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve COVID-19 hastalığına sebep olan SARS-CoV-2 (Şiddetli Akut Solunum Sendromu Korona Virüsü 2), pnömoni salgınlarına yol açarak DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından pandemi olarak nitelendirilmiştir. COVID-19 pandemisi dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkilemeye devam etmektedir. SARS-COV-2, ACE-2 (Anjiyotensin dönüştürücü enzim 2) reseptörünü kullanarak hücre içine giriş yapmaktadır. Bu reseptörler ağırlıklı olarak akciğer, ince barsak ve vasküler endotel hücrelerinde bulunmaktadır. ACE 2’nin bu dokularda daha sık bulunması sebebiyle, yaygın görülen klinik semptomlar arasında ateş, öksürük, boğaz ağrısı, yorgunluk, dispne ve ishal yer almaktadır. Şu anda, COVID-19 için semptomatik tedaviler uygulansa da henüz spesifik bir tedavisi bulunmamaktadır. Hedefe yönelik tedavilerin bulunabilmesi için çok uzun bir zaman geçmesi gerekmektedir. Bu sebeple acil tedavi veya hızlı bir şekilde hastalığı kontrol altına alabilecek yöntemler geliştirilmesi gerekmektedir. Fitoterapötik bileşimler, bu amaçla potansiyel olarak değerli bir kaynak sunmaktadır. Başta Çin olmak üzere pek çok ülke COVID-19 hastalarında, tedavi seyri boyunca fitoterapiyi uygulayarak morbiditeyi ve mortaliteyi azaltabilmeyi amaçlamıştır. Fitoterapötik ürünler geçmişten gelen bilgi birikimi ile birlikte güvenli ve tolere edilebilir olduğu bilinmektedir. COVID-19 hastalığında tamamlayıcı tedavi olarak kullanımı bu açıdan çok önemlidir. Bu derlemede COVID-19 hastalığının klinik seyrinde ortaya çıkabilecek semptomlara ilişkin fitoterapötik yaklaşımlardan bahsedilecektir.