ÖZ
Amaç
Bu çalışmada, apendiks nöroendokrin tümörlerinde (NET) klasik nöroendokrin belirteçler olan sinaptofizin (Snp) ve kromogranin-A (Chr) boyanma paternleri ile klinikopatolojik bulgular arasındaki ilişki araştırılmıştır. Genellikle apendektomi sonrası tesadüfen teşhis edilen bu tümörler, çeşitli histomorfolojik paternleri nedeniyle tanısal zorluklar oluşturmaktadır. Bu çalışma, boyanma paternleri ile anahtar patolojik parametreler arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılmasını amaçlamaktadır.
Yöntemler
Retrospektif bir analiz, 8 yıllık bir süre içinde tanı konulan 28 apendiks NET olgusunu içermektedir. Derece, lenfovasküler invazyon, evre, lokalizasyon, boyut, Ki67 proliferasyon indeksi ve morfolojik patern dahil olmak üzere histopatolojik özellikler yeniden değerlendirildi. Snp ve Chr’nin immünohistokimyasal boyanması NET alanlarındaki yaygınlık ve yoğunluk açısından incelendi.
Bulgular
Çalışmaya yaş ortalaması 34 olan 17 kadın ve 11 erkek hasta dahil edildi. Histomorfolojik paternler arasında küçük yuvalar, büyük yuvalar ve trabeküler-palizadlanma vardı. Snp boyanma yoğunluğu ile tümör boyutu ve Chr boyanma yoğunluğu ile histomorfolojik paternler arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyonlar gözlendi. Büyük yuva paterni olan tüm olgularda Chr boyanma yaygınlığının %95’i aştığı tespit edilmiştir. Ek olarak, Chr boyanma yaygınlığı, özellikle pT1-pT4 grupları arasında olmak üzere, ilerleyen patolojik evre ile artmıştır.
Sonuç
Bu çalışma, apendiks NET’lerinde özellikle L ve EC hücrelerinin ayırt edilmesinde immünohistokimyasal değerlendirmenin önemini vurgulamaktadır. L hücre histomorfolojisi ile ilişkili benzersiz trabeküler-palizatlanma paterni, Chr boyanma paterni ile anlamlı korelasyonlar göstermiştir. Snp boyanma yoğunluğu tümör boyutu ile korelasyon gösterirken, Chr boyanma yüzdesi ileri patolojik evrelerde artmıştır. Bulgular patoloji pratiğinde hem tanı hem de patolojik prognostik parametreler (tümör boyutu, evre) açısından farkındalık yaratacağını düşündürmektedir.